Duygusal Zeka Empati-Analiz Raporu

ÖĞRENCİLERİN DUYGUSAL ZEKA DÜZEYLERİ İLE EMPATİ DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / İSTATİSTİKSEL ANALİZ RAPORU

Bu çalışmada bir üniversitenin tıp fakültesinde okuyan öğrencilerin duygusal zeka düzeyleri ile empati düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Öğrencilerin duygusal zeka düzeyleri Bar-On Duygusal Zeka Ölçeği ve empati düzeyleri ise Empatik Eğilim Ölçeği uygulanarak belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin demografik bulguları araştırmacı tarafından literatür incelemesi sonucu hazırlanan Kişisel Bilgi Formu kullanılarak elde edilmiştir.

Bar-On Duygusal Zekâ Ölçeği toplam 87 maddeden ve kişisel beceri, kişiler arası beceri, uyumluluk, stresle başa çıkma ve genel ruh durumu olmak üzeri 5 alt boyuttan oluşmaktadır. 88. Maddede “Yukarıdaki ifadelere samimi ve doğru şekilde cevap verdim.” ifadesine “kesinlikle katılıyorum” seçeneğinin dışında cevap veren kişilerin anketleri analize dahil edilmemiştir.

Ölçek beşli likert tipinde ve beşli derecelendirme grupları da 1- Tamamen katılıyorum, 2- Katılıyorum, 3- Kararsızım, 4- Katılmıyorum, 5- Kesinlikle katılmıyorum şeklindedir.

Empatik eğilim ölçeği ise toplam 20 maddeden oluşmaktadır. Ölçek beşli likert tipinde ve beşli derecelendirme grupları da 1- Tamamen aykırı, 2- Oldukça aykırı, 3- Kararsızım, 4- Oldukça uygun, 5- Tamamen uygun şeklindedir. İşaretlenen gruplar, o maddeye ait puanı oluşturmaktadır. Ölçekte 8 madde negatiftir. Negatif olan maddeler 3, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 15 nci sorulara denk gelmektedir.

Çalışmanın istatistiksel analiz aşamasında, frekans analizleri, tanımlayıcı istatistikler ve korelasyon analizlerine yönelik bulgulara yer verilmiştir.

İlk aşamada araştırmaya dahil edilen tıp öğrencilerinin demografik bulgularına yönelik frekans analizi sonuçları sunulmuştur. Frekans analiz bulgularından, gruplara ait frekans (f) ve yüzde (%) değerleri birlikte verilmiştir.

Daha sonra öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ve duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanların tanımlayıcı istatistikleri gösterilmiştir. Tanımlayıcı istatistiklerden, ortalama (Ort), standart sapma (SS), minimum (Min) ve Maks (Maks) değerleri birlikte incelenmiştir.

İstatistiksel analiz bulgularının son aşamasında öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ile duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanları arasındaki ilişkiler incelenmiştir.

Bu amaç doğrultusunda uygun istatistiksel testin seçiminde ölçüm puanların normal dağılıma uygun olup olmadıkları Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirilmiştir.

Yapılan normallik testleri sonucunda, ölçüm puanlarının normal dağılıma uygun oldukları görülmüştür (p>0.05). Bu bulgular ışığında, iki ölçek arasındaki ilişkileri incelemek için Pearson Korelasyon testi yapılması gerektiğine karar verilmiştir.

Bu çalışma kapsamında yapılan güvenilirlik analizleri sonucunda duygusal zekâ ölçeği genel ve alt boyutları için Cronbach Alfa katsayıları sırasıyla 0.876, 0.864, 0.879, 0.851, 0.862 ve 0.849 olarak bulunmuştur.

Empatik eğilim ölçeği için genel Cronbach Alfa katsayısı 0.910 olarak elde edilmiştir. Cronbach Alfa katsayıları incelendiğinde, duygusal zekâ ölçeği ve empatik eğilim ölçeği için toplanan verilerin güvenilir olduğunu göstermektedir.

İstatistiksel hipotez testlerinin değerlendirilmesi için hata payı %5 olarak belirlenmiştir. İstatistiksel analiz bulgularının tamamı ise R-Project programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

Tablo 1: Öğrencilere ve ailelerine yönelik demografik bulgular

Tablo 1’de öğrencilere ve ailelerine yönelik demografik özelliklerin dağılımlarına ilişkin yapılan frekans analizi sonuçları gösterilmektedir. Frekans analiz bulgularına göre, araştırmaya katılan öğrencilerin %56.8’i (83 kişi) erkek, %43.2’si (63 kişi) ise kadındır.

Öğrenciler yaş düzeylerine göre gruplara ayrıldığında; 19 yaş ve altı olan grupta 47 (%32.2) öğrenci, 20-21 yaş olan grupta 59 (%40.4) öğrenci, 22 yaş ve üzeri olan grupta ise 40 (%27.4) öğrenci bulunmaktadır.

Araştırmaya katılan öğrencilerin %32.2’si (47 kişi) 1. sınıf, %26.0’ı (38 kişi) 2. sınıf, %24.7’si (36 kişi) 3. sınıf, %17.1’i (25 kişi) ise 4. sınıfta öğrenim görmektedir. Bu öğrencilerin %25.3’ünün (37 kişi) babası ilkokul mezunu, %23.3’ünün (34 kişi) babası ortaokul mezunu, %28.1’inin (41 kişi) babası lise mezunu, %23.3’ünün (34 kişi) ise babası üniversite mezunudur.

Ayrıca, öğrencilerin %28.8’inin (42 kişi) annesi ilkokul mezunu, %20.5’inin (30 kişi) annesi ortaokul mezunu, %29.5’inin (43 kişi) annesi lise mezunu, %21.2’sinin (31 kişi) ise annesi üniversite mezunudur.

Bir diğer bulgu ise, öğrencilerin %26.0’ı (38 kişi) ailesinin gelirinin giderden az olduğunu, %31.5’i (46 kişi) ailesinin gelirinin gidere eşit olduğunu, %42.5’i (62 kişi) ailesinin gelirinin giderden fazla olduğunu beyan ettikleri görülmektedir.

Tablo 2: Öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ve duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanların tanımlayıcı istatistikleri

Tablo 2’de araştırmaya katılan öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ve duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanların tanımlayıcı istatistik değerleri gösterilmektedir.

Tanımlayıcı istatistik sonuçlarına göre öğrencilerin, duygusal zeka ölçeği toplam puan ortalaması 3.24, kişisel beceri alt boyut puan ortalaması 2.13, kişiler arası beceri alt boyut puan ortalaması 2.55, uyumluluk alt boyut puan ortalaması 2.36, stresle başa çıkma alt boyut puan ortalaması 2.87, genel ruh hali alt boyut puan ortalaması 2.61 ve empatik eğilim ölçeği toplam puan ortalaması ise 48.02 olarak bulunmaktadır.

Tablo 3: Öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ile duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanları arasındaki ilişki

Tablo 3’de araştırmaya katılan öğrencilerin empatik eğilim ölçeği toplam puanları ile duygusal zekâ ölçeği toplam puanları ve alt boyutlarına ait toplam puanları arasındaki ilişkinin yönü ve şiddetini incelemek için yapılan Pearson Korelasyon testi sonuçları gösterilmektedir.

Öğrencilerin duygusal zekâ düzeyleri ile kişisel beceri, kişiler arası beceri, uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri arasında sırasıyla (r=0.576, p<0.05) orta, (r=0.427, p<0.05) orta, (r=0.782, p<0.05) yüksek, (r=0.671, p<0.05) orta, (r=0.721, p<0.05) yüksek, (r=0.541, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Bu bulgulara göre, öğrencilerin duygusal zekâ düzeyleri arttıkça kişisel beceri, kişiler arası beceri, uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri artacaktır.

Öğrencilerin kişisel beceri düzeyleri ile kişiler arası beceri, uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri arasında sırasıyla (r=0.481, p<0.05) orta, (r=0.527, p<0.05) orta, (r=0.176, p<0.05) zayıf, (r=0.614, p<0.05) orta, (r=0.448, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Bu bulgu ışığında, öğrencilerin kişisel beceri düzeyleri arttıkça er arası beceri, uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri artacaktır.

Öğrencilerin kişiler arası beceri düzeyleri ile uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri arasında sırasıyla (r=0.678, p<0.05) orta, (r=0.241, p<0.05) zayıf, (r=0.389, p<0.05) orta, (r=0.346, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki vardır. Bu bulgulara göre, öğrencilerin kişiler arası beceri düzeyleri arttıkça uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri artacaktır.

Öğrencilerin uyumluluk düzeyleri ile stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri arasında sırasıyla (r=0.821, p<0.05) yüksek, (r=0.637, p<0.05) orta, (r=0.492, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Bu bulgu ışığında öğrencilerin uyumluluk düzeyleri arttıkça stresle başa çıkma, genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri artacaktır.

Öğrencilerin stresle başa çıkma düzeyleri ile genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri arasında sırasıyla (r=0.425, p<0.05) orta, (r=0.442, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Bu bulgulara göre, öğrencilerin stresle başa çıkma düzeyleri arttıkça genel ruh hali ve empatik eğilim düzeyleri artacaktır.

Öğrencilerin genel ruh hali düzeyleri ile empatik eğilim düzeyleri arasında (r=0.628, p<0.05) orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki vardır. Bu bulgu ışığında öğrencilerin genel ruh hali düzeyleri arttıkça empatik eğilim düzeyleri artacaktır.